Şu ilk satırda gördüklerinizin hepsi sağdaki küçük çekmeceden çıktı desem? Pis miyim neyim! Hayır o değil bir de ne ararsanız var. Yara bandı, sigara filtresi, oyun kağıdı, boya kalemleri, bir adet içi dolu pastil kutusu, para konulacak keçe cüzdanlar, sinek ilacı, misina (o nereden çıkmış hiçbir fikrim yok zaten hayatımda bir kere balık tutmuşluğum yok, bir kısım belgeler, Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu, bir adet ajanda, kalemtraşlar, kalemler, fil kalemkutu, MANDAL (en komiği buydu bence), kablolar, falan filan...) :)
Afiyet olsun, pasta leziz görünüyor, kahve de öyle... Kitap için ise söyleyecek söz bulamıyorum. Birbirinin kopyası kimliklerden güzel bir kimlik ve modernite eleştirisi. Her ne kadar bana basit cevapları olan olguları fazla budaklandırmış gibi gelse de, bu da çağımız entelijansiyasının ortak problemi deyip geçiyorum.
YanıtlaSilKıskandım şimdi; ben de bir Türk kahvesi yapıp çikolata yemeliyim hemen. Eh bir de iyi bir kitap mesela.............................
(noktalı yer kalkıp kitaplığımdan kitap seçme anımı simgeliyor -evet, açıklayıcıyım ben!) :) Bryan D. Palmer'dan Karanlığın Kültürleri şimdi oldu işte...
peki ama ya defterim? :( o en güzel değil mi?
YanıtlaSilinşallah hep öyle olur, inşallah daim olur..
YanıtlaSilteşekkür ediyorum. umarım...
YanıtlaSilHmmm! Defter için ne diyebilirim ki, o zaten söylemiş son sözünü: Good Choice!
YanıtlaSil:)
insan şu resme bakıp huzur bulabiliyor resmen.. :) İzleyicin oldum yazıların çok keyifli:)
YanıtlaSilsevgili misisipi hoşgeldiiinnn! :) iyi ki geldin.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Ama şimdiden uyarayım sonra bana kızma: ben bazen çok ciddi bunalımlara sürüklenip oldukça siyah yazılar da yazabiliyorum. :(