Başını annenin dizine, karnına, omzuna dayayıp da uykuya dalmak gibisi yok gerçekten. Benim bu fotoğrafta en çok sevdiğim iki nokta, 1. fotoğrafta annenin yavrusu üzerindeki patisi, 2.sinde de yavrunun başını annesine güvenle yaslayışı... Manidar!
Davalar, müvekkiller askıda.., sokaklarda gezilip bu mırloşların resimleri falan çekiliyooo.., cık cık cık.. Hayatın gerçeği burda papilerin karında olması vaziyetinde annenin meme kenarlarına hafif masajla daha fazla süt gelmesi için. Kim daha fazla süt emebilirse o daha güçlü olacak. Duygu aynasından görürsen sevgi dokunmaktır, dokunmatiktir. Sınırlı yetilerimizle fiziken hissetmek isteriz. Nerden buldun bu sokak güzelleriniii, çok tatlılar. Babaya çekmişler. Arkadakinin annesinin karnısına nananı dayayışı ne güzel, hele bakışları... Sevgiyle... Mır Mırrr...
Eylül ayı benim için yılın en keyifli ayıdır. İçimi yıldızlar, yaseminler, büyüklü küçüklü ağaçlar kaplar! Varoluşsal bir anlam yahut geçmişteki bir olaya bağlı olarak gelişen bir önemseme durumu değil. Sadece yazdan sonbahara geçişin ilk adımı Eylül'de atılır ya işte ben bu duyguyu çok severim!
Baş ağrımın 8. günü. Non-stop gidiyoruz bakalım nereye kadar. En son bu şeyi yaşadığımda acilde omuriliğimden sıvı falan alıyorlardı, amcanın biri cenin pozisyonunda dur diye bağırıyordu! Zira iki kez beyin kanaması geçirdiğimden şüphelenildi. Ne tuhaf be, kendimin beyin kanaması geçirdiğimi düşünemiyorum. Bu tip şeyler hep başkalarına olur ya! Yarına bitirmem gereken babalar gibi bir temyiz dilekçemin olması nedeni ile geçici olarak yanımda ikamet eden annem, günlerdir başımın üzerinde duran ellerime dayanamayarak, şakaklarıma iki adet patates dilimini bir fular eşliğinde bağlayıp önüme de biramı koydu. (Patates- koca karı ilacı, bira da gevşemem için) Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz dedim ben size! Avrupai Pehlivan ya da Yerel Samurai kıvamında bir şey oldum şu halimle. Gittim aynada kendimi gördüm, güldüm güldüm, geldim bunu yazdım. Hiç komik olmadı. Neyse, bu da böyle bir anımdı.
Şu ilk satırda gördüklerinizin hepsi sağdaki küçük çekmeceden çıktı desem? Pis miyim neyim! Hayır o değil bir de ne ararsanız var. Yara bandı, sigara filtresi, oyun kağıdı, boya kalemleri, bir adet içi dolu pastil kutusu, para konulacak keçe cüzdanlar, sinek ilacı, misina (o nereden çıkmış hiçbir fikrim yok zaten hayatımda bir kere balık tutmuşluğum yok, bir kısım belgeler, Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu, bir adet ajanda, kalemtraşlar, kalemler, fil kalemkutu, MANDAL (en komiği buydu bence), kablolar, falan filan...) :)
Çok sevimli bunlar :)
YanıtlaSilKarnı doyduktan sonra anne kucağında uyumak gibisi varmıdırki? :)
YanıtlaSilBence de çok sevimlilerrr! :) Hepsi büyüdü şimdi onların. Bugün ofisteki bilgisayarımı karıştırırken buldum bu fotoğrafları.
YanıtlaSilBaşını annenin dizine, karnına, omzuna dayayıp da uykuya dalmak gibisi yok gerçekten. Benim bu fotoğrafta en çok sevdiğim iki nokta, 1. fotoğrafta annenin yavrusu üzerindeki patisi, 2.sinde de yavrunun başını annesine güvenle yaslayışı... Manidar!
YanıtlaSilSevgi, şefkat ve merhamet gibisi var mı?
YanıtlaSilBu arada;
YanıtlaSil"Bir çocukluk hatırası.. Bir paylaşım.. Biraz da tebessüm…" başlıklı yazımla sayfamda dondurma ikramım olacaktır. Beklerim..
http://mefkuremiz.blogspot.com/2011/09/bir-cocukluk-hatras-bir-paylasm-biraz.html
Davalar, müvekkiller askıda.., sokaklarda gezilip bu mırloşların resimleri falan çekiliyooo.., cık cık cık..
YanıtlaSilHayatın gerçeği burda papilerin karında olması vaziyetinde annenin meme kenarlarına hafif masajla daha fazla süt gelmesi için. Kim daha fazla süt emebilirse o daha güçlü olacak.
Duygu aynasından görürsen sevgi dokunmaktır, dokunmatiktir. Sınırlı yetilerimizle fiziken hissetmek isteriz.
Nerden buldun bu sokak güzelleriniii, çok tatlılar. Babaya çekmişler.
Arkadakinin annesinin karnısına nananı dayayışı ne güzel, hele bakışları...
Sevgiyle... Mır Mırrr...