Kayıtlar

Aralık, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

36. İstanbul Maratonu'nda Bir Garip İzmir'li!

Resim
Öncelikle, İstanbul kelimesinin önüne konulan "sponsor" un reklamını bir de ben yapmış olmayayım diye o kısmı başlıktan ve içerikten çıkardığımı belirteyim. Bundan bir kaç hafta önce bir de baktım ki aylar öncesinden heyecanını yaşadığım 36. İstanbul Maratonu'nun koşulacağı haftasonu geldi çattı. Öncelikle Cumartesi gününden, İzmir'den İstanbul'a yolculuk edip fuar alanından, derecelerin ölçümünü sağlayacak çip ve göğüs numarasının bulunduğu koşu paketimi almam gerekiyordu.  Uçağım sabah 9.45'te idi ve ben fuar alanına vardığımda saat neredeyse 12.30 sularına geliyordu. Fuar alanından içeri girdiğimde, son derece kalabalık ve havasız bir alanda sonu gelmez kuyrukların olduğunu görünce (üstelik kuyruklardan birisi göğüs numarasını alabilmek ikincisi ise koşu çantalarımızı alabilmek için) işte dedim; bir Türkiye klasiği, kuyruksuz olmaz! Niçin bu tür "organizasyon"ları, esasen çok basit yöntemleri varken "organize" edemezler anlamam.

Mini Mini Valimiz Ne Olacak Halimiz?

Resim
Şişenin adı Fahrettin Kerim. Fahrettin Kerim Gökay, 1950'lerde İstanbul Valisi imiş. İçki ile başlattığı mücadele nedeni ile rakıcılar, intikamda gecikmeyip valinin şişe ile benzeşen kısa boyuna, kalın ensesine atfen küçük rakı şişesinin adını Fahrettin Kerim koymuşlar ve gecelerde 'Garson, aç bir Fahrettin Kerim!' cümleleri duyulur olmuş; böylece Yeşilaycı Fahrettim Kerim de içki masalarının vazgeçilmezi olmuş. Bu nedenle argoda küçük rakıya hala Fahrettin Kerim denildiği de olurmuş.