Minnet
... Tam da o anda telefon çaldı! Hani çalmasa, şüphesiz hayatımın kitabını yazacağım, öyle de konsantre olmuş, ilhamlanmışım! Ah! Kaçırdınız ilhamımı...Yine sizin yüzünüzden, yine sizin güzel yüzünüz yüzünden! Mutlu olunca yazamamak lanetine tutulmuş bir kadınım ben; mutlu etmeyin beni! Şimdi mecburen yine havadan sudan bahsetmek zorunda kalacağım. Yaşım artık 33'ten gün alıyor fakat yaşlanmıyorum, inadına olduğum yerde duru... Durduğumu zannediyor, dünyayla birlikte dönüyorum! Günler akıyor; sana, bana, kimseye fikrini sormadan yapıyor bunu üstelik. Haklı da! Biz de gelirken, bana açabileceğin bir yer var mı diye sormadık yeryüzüne. Toprağını arşınladık, suyunu içtik, göğünü kokladık da bir minnet etmedik. Şimdi bir yerlerden başlayıp da yeniden yazmaya çalışırken, kelimelerden müteşekkil bir minnet çiçeği derip yeryüzüne sunuyorum. Başıma ne geldiyse hep şu minnetsizliğim yüzünden gelmiş anlıyorum ve bu sefer önlemimi önceden alıyorum. Biliyor musunuz ben artık bu g