Minnet
...
Tam da o anda telefon çaldı! Hani çalmasa, şüphesiz hayatımın
kitabını yazacağım, öyle de konsantre olmuş, ilhamlanmışım! Ah! Kaçırdınız
ilhamımı...Yine sizin yüzünüzden, yine sizin güzel yüzünüz
yüzünden! Mutlu olunca yazamamak lanetine tutulmuş bir kadınım
ben; mutlu etmeyin beni! Şimdi mecburen yine havadan sudan bahsetmek
zorunda kalacağım.
Yaşım
artık 33'ten gün alıyor fakat yaşlanmıyorum, inadına olduğum
yerde duru... Durduğumu zannediyor, dünyayla birlikte dönüyorum!
Günler akıyor; sana, bana, kimseye fikrini sormadan yapıyor bunu
üstelik. Haklı da! Biz de gelirken, bana açabileceğin bir yer var
mı diye sormadık yeryüzüne. Toprağını arşınladık, suyunu
içtik, göğünü kokladık da bir minnet etmedik. Şimdi bir
yerlerden başlayıp da yeniden yazmaya çalışırken, kelimelerden
müteşekkil bir minnet çiçeği derip yeryüzüne sunuyorum. Başıma
ne geldiyse hep şu minnetsizliğim yüzünden gelmiş anlıyorum ve
bu sefer önlemimi önceden alıyorum.
Biliyor musunuz ben artık bu gezegene minnet duyuyorum...
Mihnet ile minnet arasında tek harf fark olsa da, anlam olarak ziyadesi ile aralık mevcut.. Sen ile ben gibi aynen... Hatta siz ile biz gibi... Hep tek harf..
YanıtlaSilYazlar güzeldi eskiden.. Şimdi sonbahara geçişte dönüyor o kollu, ofis tipi kalemtraşlar ve o sivri kalemler yazmaya hazırlanıyor hikayeleri...
Oysa eksiden sınıfın çöp olan köşesine gidip, muhabbet etme aracıydı kalem açmak.. Yaş yolun yarısı..
Yine merhaba..
Merhaba "Adsız"lığını her daim koruyan, istikrarlı okuyucu. :)
Silyürü beeee kim tutar seni? unknown artist-track 01
YanıtlaSilal benden de o kadar kocaman olsunlar
YanıtlaSil