Kayıtlar

Aralık, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öyle Güzel Bir Gün Ki...

Resim
Uzun zamandır iyileşemediğim için, bugün sabahtan doktora gitmek için işyerimden izin almıştım. Sabah erken uyanmak zorunda olmadığım günlere tek kelimeyle bayılıyorum! Doktor izninin, benim için muhteşem bir günün başlangıcı olacağını asla tahmin edemezdim... Doktordaki işim hemencecik bitti; eczaneye uğradım, elimdeki torbada öksürük şurubum ve burun spreyimle birlikte tırıs tırıs vapura doğru yürümeye başladım... (Geçen gün bana pastil satarken günde 3-4 kez "emebilirsiniz" diyen egzotik eczacı, bugün de bu spreyden günde iki kez "puflatın" diyerek egzotik kişiliğini bir kat daha perçinledi ve ben de onu bu güzellikleriyle kabullenmeye ve ayrıca da sapık olmadığına karar verdim. Emebilirsiniz kelimesini duyduğumda irkilmiştim de!)  İskeleye geldiğimde, uzun zamandır fotoğraf çekmediğimi ve bunun eksikliğini hissettiğimi fark ederek, pek de kaliteli görüntüler sağlayamayan telefonumla işe koyuldum.  Sonra bir de baktım ki yaklaşık 10-12 tane

Bir Mimim Varmış! En çok da içimi anlatırmış!

Vladimir , teşekkür ederim. Beni ödüllendirmiş ve de mimlemişsin. Bir kere her şeyden öte blogumun oldukça durgun giden seyrini değiştirmek adına bu şekilde bir katkıda bulunduğun için teşekkür ederim! Gerçekten blogumun haline acımaya başladım, eskisi gibi yaratıcı olamıyorum. Birilerinin ahı mı tuttu nedir?! Şimdiiiii denilen o ki hakkımdaki 7 gerçek ortaya dökülecekmiş!  Tabii ki bu 7'nin içinde daha çok kötü yanlarım olacak ama araya bir iki iyi şey de atıveririm! :) Benim 7 gerçeğim şöyle; 1-)  27 yaşıma kadar tırnak yedim. Bu berbat huyumu ancak son 2-3 yılda bırakabildim. Tırnak yemeyi bırakabildiğimden beri ise görmemişin oğlu olmuş tutmuş ç.künü koparmış misali renk renk ojeler sürmeye başladım. (afedersiniz ama bok rengi bile sürerim o denli hasretim ojeye) Tırnak yemeyi bırakmamın sırrı aşık olduğum adamın el manyağı olması idi. Aşk işte nelere kadir. Kendi gitti bana tırnaklarımı bıraktı. Tırnak yemeyi bırakamayanlara her türlü psikolojik ve taktiksel des

Meçhul Sevgiliye Mektuplar

Resim
Günün birinde aklını yitirmiş bir adam benimle evlenmek isterse ondan hiçbir şey saklamayacağım. Bak diyeceğim sevdiceğim, bu kadının bir kısım defoları var; kronik olarak baş ağrıları çekiyor, mide desen haşat, reflu de cabası! Ona göre evlen. Ondan sonra vay efendim gizli ayıbın varmış, bunları da ben bilsem evlenmez idim deme! (meçhul sevgiliye mektuplar-1) *** Sen yokken her gece 4'te uyanıyorum, bölük pörçük uykularımın müsebbibi sensin! Bir an önce gelmezsen, manevi zararlarımın tazmini için hakkında her türlü yasal yola başvuracağımı ihtaren bildiririm! (meçhul sevgiliye mektuplar-2) *** Çocukluğumdan beri dudağımı büzüştürürüm. Hatta dudağımı büzüştürme şeklim bile  d eğişmedi; bununla ilgili kanıtlarım ekte sunuludur. (Ek-1) Kısacası sonradan olma değil;   d oğuştan hüzünlüyüm! Aslına bakarsan çok da neşesiz bir insan değilimdir. Yani tüm bu   büzüşüklüğe rağmen beni sevebilirsin ve çok sevilebilirsin! (meçhul sevgiliye mektuplar-3)        

Kimim Ben? Neredeyim?

Resim
Tüm bu anları bugün içinde yaşamış olmam ne saçma görünüyor! 

Yol

Kafamdan dünya geçiyor. Kafamdan dünya gidiyor. Kafamda dünya dönüyor. Kafamda dünya duruyor. O yüzden yazamıyorum. Her hücrem tıkabasa doldu; akacak yol arıyor. Şimdilik kelimelerle yapamıyorum, şimdilik yolu bu değil! Yarın İstanbul'a gidiyorum. Pazar akşamı dönüş. Yanıma bir kitabımı ve yazı yazabilirim umudu ile defterimi alıyorum. Yazdıklarımın herhangi bir anlam taşıması gerekmiyor, birazcık yükümü döksem yeter! Aslında gitmek bile istemiyorum ya hadi bakalım... Nereye gittiğimi bilmeden gidiyorum!   

Kış Güneşinin Mutlu Ettiği Beyler!

Resim
Ne zaman aşağıdaki gibi uzanmış bir kedi görsem Murathan Mungan'ın şu satırları geliyor aklıma: "K ış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız  Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim  Senin ve benim , yani bizim için..." Ooooh beyim,  Keyif senin! Anteni kendine yastık yapmayı akıl edecek kadar keyifçi bir başka tembelimiz!  Mahallemin kedileri hakikaten hiçbir yerde görmediğim kadar komikler. Elemanlar keyif için yaşıyor mübarek! Benim oturduğum semt İzmir'de genelde emeklilerin yaşadığı bir semt. Kedilerimiz de emekli hayatı yaşıyor gördüğünüz gibi. Çooook miskinler! :) Bu fotoğrafları bugün işe giderken çektim ve onların yüzünden duruşmama geç kaldım! Bu kedi sevdası bana artık zarar vermeye başladı. İmdat! 

Karton Adam

Resim
Saatlerimiz 3.13'ü gösterirken hala uyuyamıyoruz. Buradan anlıyoruz ki bir derdimiz var! İnsanın dertsiz başına dert aramasının adına sevgi ya da aşk deniyor. Kimi seveceğinizi bile bilmeden sevmek istiyorsanız hele, o dertten de öte bir şey oluyor.  Ben de hep böyle çiçeklere uzandım olmayan ellerimle, boyumun yetmediği... Bu fotoğraf telefonuma her baktığımda gördüğüm fotoğraf. Telefon kullanmaktan nefret ettiğim için onu sevimli hale getirmeye çalışmıştım bir vakit.  Neyse, netice olarak zaten, çiçeğine uzanamayan, uzansa bile elleri olmadığı için tutamayacak, mutsuz bir karton adamdan farkım yok sanırım. Saat 3.28! 15 dakika daha geçti...  gece biterse sevineceğim.