Kim Yaptı!

Yazı yazmanın sihrini yitireli çok oluyor...

İddia edildiği gibi bu bir "biriktirme" dönemiyse bu kadar dolum sonrasında patlayarak kallavi bir kült roman yazmayı falan bekliyorum! 1 yılı aştım, doğru düzgün, elle tutulur hiçbir kelimem yok! Artık acı çekiyorum. 



Yazamama halim o kadar absürd bir boyuta geldi ki yeni bir blog açıp orada sadece uğraştığım bir konu üzerine (örneğin şu sıra zayıflama derdi!) yazmayı bile düşündüğüm oldu, sonra bu kandırmacanın da beni mutlu edemeyeceğini anlıyorum. Çaresizliğimin boyutunu varın gelin siz düşünün! 

Ne yani ben mutsuz olmayınca yazamayacak mıyım? Böyle saçmalık mı olurmuş! Bu ne anlamsız bir yazma yeteneği/yeteneksizliğidir!  Benden kaçıp kurtulan kelimelerimin bir an önce yuvalarına dönmeleri için buradan çağrı yapıyorum!

Çabuk evinize dönün!







Yorumlar

  1. Sevindim azıcık da olsa bir şeyler yazmana :) Bu bir başlangıç olabilir belki, kim bilir...

    Mutlu olunca yazamama hadisesi de şundan kaynaklanıyor bence: Sen özel hayatını blogda paylaşmayı pek sevmeyen birisin gördüğüm kadarıyla. İnsanın özel hayatı da düzgün ve mutlu gidince günlük hayatı ikinci planda kalıyor. Okudukların, izlediklerin, yaptıkların arka plana atılıyor. Arka plana atılmasa bile vakit bulunmuyor belki de, yazmaya ayıracağın zamanı artık başkalarını da düşünmen gerektiği için onlara ayırman gerekiyor. Yalnızlığının bir kısmının olmayışı da bunda bir etmen olabilir. Bu birkaç aydır düşündüğüm bir şeydi. Bahsettiğim bu ihtimaller de kendimde görüp bulduklarım aslında. Takıldığın konularda yazmaya başlarsan belki adım atmış olursun...

    YanıtlaSil
  2. Birazcık hafızanı zorlarsan belki tahmin edebilirsin, unutmuşsundur sanırım beni. Ankara, ailenin yanına geri dönme, mutsuzluk, sıkılganlık, yalnızlık dersem belki... E...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kör Hırsız Aşık

Karton Adam

Pazar Günlerinin Şahı; Eylül Ayının ilk Pazarı!