I want to live and breathe! I want to be part of the human race...
NoCo(7)
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
-
"Bazı çiçeklerin varlıklarını yalnızca yetiştikleri iklime borçlanmış olmaları elbette onların güzelliğini azaltmaz ama başka iklimlerde yaşayamamaları varlıklarını eksiltir."
Hoş bir söz her şeye muhalif görünmek istemem ama bir o kadar da anlamsız geldi bana; Varlığın doğası birbirinden koşullanma üzerine kuruludur. Elbette metaforu anlıyorum ve çiçek üzerinden gitmiyorum. İnsan olarak da böyle değerlendirebilirim. Mesel benim varlığımı, bilincimi besleyen kaynaklar seninkilerden farklıdır ve bu kaynaklar bir çok etmene göre değişir. Sorun şu ki güzellik zaten bundan başkası değildir. Yani aynı metafora sığınarak söylüyorum. Tüm iklim koşullarında açabilen bir çiçektense yalnızca belirli iklimleri kendine varlık gerekçesi yapabilecek kadar güçlü olanlar çok daha zarif ve güzeldirler... İyi akşamlar bu arada...
Varlık eksildiğinde de değer ve anlam kazanabilir. Çoğalmak her zaman için iyi bir şey değildir.
Hem bilirsiniz ki ben güzellikten haz etmem ve her daim kusurlu olanı severim. Dolayısıyla bu sözü sizin algıladığınız gibi algılamamış olabilirim. ;)
p.s.1: NoCo bölümü çok beğendiğim, hiç beğenmediğim, okuduğumda aklımda yer eden, sinirlendiren, küstüren, ağlatan, güldüren her türlü şeyi içerebilir. Bunu bir ara söylemiştim.
p.s.2: ben bu cümleyi beğendim. :) Belki de kendi varlığıma dair paralellikler kurduğumdan.
Baş ağrımın 8. günü. Non-stop gidiyoruz bakalım nereye kadar. En son bu şeyi yaşadığımda acilde omuriliğimden sıvı falan alıyorlardı, amcanın biri cenin pozisyonunda dur diye bağırıyordu! Zira iki kez beyin kanaması geçirdiğimden şüphelenildi. Ne tuhaf be, kendimin beyin kanaması geçirdiğimi düşünemiyorum. Bu tip şeyler hep başkalarına olur ya! Yarına bitirmem gereken babalar gibi bir temyiz dilekçemin olması nedeni ile geçici olarak yanımda ikamet eden annem, günlerdir başımın üzerinde duran ellerime dayanamayarak, şakaklarıma iki adet patates dilimini bir fular eşliğinde bağlayıp önüme de biramı koydu. (Patates- koca karı ilacı, bira da gevşemem için) Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz dedim ben size! Avrupai Pehlivan ya da Yerel Samurai kıvamında bir şey oldum şu halimle. Gittim aynada kendimi gördüm, güldüm güldüm, geldim bunu yazdım. Hiç komik olmadı. Neyse, bu da böyle bir anımdı.
Elmayı dilimledim ve bir dilimini O’na doğru uzattım. “Yer misin?” Omuzlarını hafifçe yükseltip başını yana eğerken “Eşkise men yemenem.” dedi. O’nunla ve çocukluğunu ele veren gözleriyle bu denli yakın mesafedeki ilk buluşmamızdı. Kullandığı bazı kelimelerdeki Azeri şivesinin baskınlığını ve bakışlarındaki kötülüğe hiç değmemiş -sandığım- o parlaklığı ne kadar da geç fark ediyordum, doğrusu biraz utandım. Anlaşılan o ki aramızdaki yaklaşık bin üç yüz kilometrelik mesafe, beni duygusal bir bağlantı kurabilmekten de uzak kılmıştı. O gün, yirmili yaşlarımın başında, babamın ağzından hep uzak hikayelerini dinlediğim tuhaf bir diyarda, Van’daydım. İzmir’de doğmuş, Ankara’da büyümüş, şehir çocukluğu konusunda hakkını vermiş bir şehir çocuğuydum. Herhangi bir meyve ağacını bir diğerinden ayırt edebilecek bilgiye sahip değildim mesela. Fakat hakkını da teslim edeyim; bahçelerde, sokaklarda kan ter içinde oyunlar oynayabilmiş, apartman bahçesindeki renkli çiçeklerin taç yapraklarını kopart...
Eylül ayı benim için yılın en keyifli ayıdır. İçimi yıldızlar, yaseminler, büyüklü küçüklü ağaçlar kaplar! Varoluşsal bir anlam yahut geçmişteki bir olaya bağlı olarak gelişen bir önemseme durumu değil. Sadece yazdan sonbahara geçişin ilk adımı Eylül'de atılır ya işte ben bu duyguyu çok severim!
Taş yerinde ağırdır. her varlık kendi yerinde ve kendi değerlmeriyle özdeşleşmiştir. Bunlar çiçek olsa da böyle..
YanıtlaSilHoş bir söz her şeye muhalif görünmek istemem ama bir o kadar da anlamsız geldi bana; Varlığın doğası birbirinden koşullanma üzerine kuruludur. Elbette metaforu anlıyorum ve çiçek üzerinden gitmiyorum. İnsan olarak da böyle değerlendirebilirim. Mesel benim varlığımı, bilincimi besleyen kaynaklar seninkilerden farklıdır ve bu kaynaklar bir çok etmene göre değişir. Sorun şu ki güzellik zaten bundan başkası değildir. Yani aynı metafora sığınarak söylüyorum. Tüm iklim koşullarında açabilen bir çiçektense yalnızca belirli iklimleri kendine varlık gerekçesi yapabilecek kadar güçlü olanlar çok daha zarif ve güzeldirler...
YanıtlaSilİyi akşamlar bu arada...
Varlık eksildiğinde de değer ve anlam kazanabilir. Çoğalmak her zaman için iyi bir şey değildir.
YanıtlaSilHem bilirsiniz ki ben güzellikten haz etmem ve her daim kusurlu olanı severim. Dolayısıyla bu sözü sizin algıladığınız gibi algılamamış olabilirim. ;)
p.s.1: NoCo bölümü çok beğendiğim, hiç beğenmediğim, okuduğumda aklımda yer eden, sinirlendiren, küstüren, ağlatan, güldüren her türlü şeyi içerebilir. Bunu bir ara söylemiştim.
p.s.2: ben bu cümleyi beğendim. :) Belki de kendi varlığıma dair paralellikler kurduğumdan.