Kör Hırsız Aşık
Geçici hevesler ile körleşen insanlar, en büyük kötülüğü, yeniden görebilmek için başka insanların mutlu dünyalar gördükleri gözlerini onlardan çalarak yapıyorlar! Bu yüzden çalıntı bir güzelliği taşıyan yüzde mana göremiyoruz. O, hırsız! Ve bu yüzden bazısına 'değişmişsin' diyoruz! O, hırsıza rastlamış bir aşık! Hırsız ganimeti ile mutlu, aşık ise artık kör! İkisi de zararsız bundan böyle... Lakin aşık, aşktan geçip de kendine geldiğinde çalınan dünyasına kavuşmak isteyecek yeniden, karşı konulmaz bir kuvvetle! Bu isteğini dizginleyemeyecek! 1 yıl ya da 1 asır sonra ama nihayetinde vakti gelecek... İşte bu hikayedeki en tehlikeli kişi O; gözlerini geri almaya niyetlenen aşık eskisi! Gözlerini alana kadar çevresindeki her şeyi ve herkesi yakıp yıkacak, ateşe atacak ve bunu hiiiç umursamayacak! Bunun için de kimse O'nu suçlayamayacak. Çünkü gözle ruh kardeştir. Çünkü gözleri yitik, ruhu kayıp bir insan acı doludur! Acı çeken bir vakit mutlaka acı
Sinemanın beni büyüleyen yönü bu işte! Belki çok ender oluyor ama olduğu zamana değiyor. Koca bir şiir gibiydi bu bölüm. İmgeler (sırt sırta durmaları anında zamanın hızla değişmesi fakat mekanın durağanlaşması) o kadar güzel işlenmişti ki...
YanıtlaSilSöyleyecek söz yok...
Bu gece çok iyi geldi...
İyi ki paylaştın...
Teşekkürler...
Düşüncelerimiz paralel demek ki.
YanıtlaSilBen blogda video paylaşmayı pek sevmiyorum ama paylaştıklarım gerçekten "en" lerim oluyor.
Yukarıdaki de filmin en sevdiğim bölümü olduğu gibi bugüne kadar sinema sanatında beni en çok etkilemiş sahnelerden biridir. Keza Natalie Portman hayranlık duyduğum üç beş ünlü şahsiyet arasındadır. Oyunculuğunu ve şahsiyetini beğenirim. Bu arada ben gerçekten çok zor "beğendim" derim. :)
Ben bu bölümü ara ara izlerim, canım sıkıldıkça, bilmediğim bir duyguyu aradıkça! Bana çok iyi geliyor. Sana da iyi gelmesi ne güzel.