Rakı
Kadın yolda başladı düşünmeye... Kadın eve geldi. Kadın dolabı açtı. Kadının canı rakı çekti. Kadın hiç açılmamış Tekirdağ şişesini eline aldı, lavabo kenarının üzerinden dolaba uzandı. İnce tabanlı rakı bardağına, dibi kalın olanlardan nefret ederdi, dolaba boyu yetti, sorun yoktu!
Kapağı açtı, şişenin kenarına vurdu, vurdu, vurdu, bardağa uzandı şişe... Akmıyordu! Kadın ağlamaya başladı, hemen akar sandı, sonra şişeye daha çok vurmaya, olmuyordu, akmıyordu bir türlü Tekirdağ! İşte sen bu kadar yalnızsın diyordu bağırırcasına. Kadın ilk defa rakı koyamıyordu bardağa, sonra düşündü... Düşündü ki bugüne kadar tek bir kadeh rakısını bile hiç açılmamış bir şişeden boşaltmayı denememişti bardağına!
Hüngür hüngür başladı damlaları. Bırakmadı peşini! Bir rakı şişesine gücü yetemeyecek denli yalnız olduğunu düşündü. Daha da ağladı! Bugüne kadar hiç kendi kendine dökülmemişti açılmamış bir şişe bardağa... Hep sevdiği adamın eli uzanmıştı bardağına. Eline şişeyi değdirmemişti, en azından şişeyi açıp zorlanmayacağı şekilde bırakmıştı kadına... Kadın ağladı! Daha da ağladı. Bardağa dökülmedikçe rakı, ağladı. Varlığıyla huzur duyacağı bir adam yoktu artık, seveceği ...
***
Meryem Ana'nın evine gittim bugün. Bir çaput bağladım; dileklerin arasından dilek seçtim. Dine inanmadan, birine, yaradana inanmadan! Sadece diledim. Düşünmeden diledim. Olsun artık diye diledim! "Olmaz ama..." diye diye...
Şimdi rakımı içiyorum... Vura vura açtım, benim canım acıdıkça ben de şişenin canını yaka yaka! Rakı güzel. Kokusuyla uyuyacak bir adam olmadığına göre, rakı kokusuyla uyumak farzdır!
Sağlıcakla, bana ve size...
"farz" kelimesini her şeye uygun olduğunu düşünüp kullananlardan mısınız?
YanıtlaSilKolay gelsin size o zaman.
Bazen rakı kokusuyla uyumak, rakı şişesini vura vura açmak. Rakının sahte olmadığını gösterir, hayatın güzel taraflarının her gün yaşanamayacağını hatırlatır.. İyi uykular...
YanıtlaSil@Adsız: Kelimeleri kurallarla sınırlamayı sevmeyen bir insanım ama yine de ben bir yol göstereyim. Her şeyi "din" üzerinden yorumlamamak gerekir. Hele ki böylesine özgür olması gereken alanlarda!!! Yine de:
YanıtlaSilTürk Dil Derneği'nden:
mec. Yapmak zorunda kalınan şey, boyun borcu
Türk Dil Kurumu'ndan:
mecaz Yapmak zorunda kalınan şey, boyun borcu.
Size de kolay gelsin!
@Volkan Deniz: Uyku? Bu gece mi? O da nesi... Hayata güzel taraflarından bakmak istemiyorum artık. 29 yıldır o şekilde yaptım bir işe yaramadığı gibi, daha çok can yaktı. Yine de teşekkürler! Yeni bir isimden yeni bir yorum güzellik kattı.
YanıtlaSilYine güzel, duru ve sade, bir de usta işi olmuş. Yalınlığıyla iz bırakacak bir metin olmuş.
YanıtlaSilSevgiyle...
"içim rakı dışım su" ilgini çekebilir http://www.buyukkeyif.com/readArticle.jsp?objectID=5000000000002911&url=Can-Yucel:Portreler
YanıtlaSil@Rögar: Teşekkür ederim. :) Can Yücel'i çok andım şu sıralar. Geçen hafta İzmir Miko'da bir belgeselini izledim, inanılmaz keyifli bir adam vesselam! O'nunla rakı masasını paylaşmak ne büyük şans olurdu... En azından şiirlerini ve sesini bıraktı bize. Biz de O'nun yokluğunda O'nunla içer olduk. Sevgiler,
YanıtlaSil@Ali İkizkaya: Siz böyle şeyler söyledikçe ben mahcup oluyorum. Ustalık nere, ben nere, hâşâ! İltifatınız için teşekkür ederim. Çok yalnız hissettiğim bir günde yazmıştım. İçinde bulunduğum durumu açıkça aktarmaya çalışmıştım. Belki o duygu geçmiştir. İyi geceler,