MARKA's Patisserie - İZMİR
Gurbet elde garip anam oy,
Gurme oldum degüstatör oldum ben oy,
Vedat Milor'un tahtına da canım,
Baş koydum döt koydum ben oy,
Bir cheesecake'in dört de eklerin narına,
Ozan oldum, seyyah oldum ben oy,
Oy dağlar oy.
Yerel Yayın Kuşağımda bu hafta, İzmir-Bostanlı-Karşıyaka-Nergiz hattında ikamet edenlere hitap edebilecek müjdeli bir haberim var! Yeni keşfimi, bu küçük lezzet sunağını gururla afişe ediyorum!
Marka's Patisserie
Yeni yapılan metro hattı civarlarında, Nergiz'e doğru giderken küçükçük, şekilsiz, şemalsiz bir pastane Marka's. Geçenlerde önünden yürüyüp giderken, ne saçma bir isim bu, insan niye böyle bir isim koyar ki ne kadar manasız diye düşünmüş ve bu düşünce ile öylece geçip gitmiştim umursamadan. Bu akşam niyeyse eve yürürken bir şey dürttü beni (ki hakikaten tatlı ile aram yoktur ama bilmediğim, yemediğim nane de yoktur), şuradan bir şeyler alayım diye içeri girdim.
Ahh be yaa bir kere o ne tatlı bir ustadır, o ne boncuk iki gözdür, gayet şatafatsız ama tertemiz bir dükkan. Temiz eller, enfes bir gülümseme ve özenle hazırlandığı belli vitrinlikler!
Hemen dört ekler bir de vişneli cheesecake istedim. Güzel bir gülümseme eşliğinde benim için hazırlandılar. Kirvelerim sözüm size! Ben İzmir'de Lozan'da, Sevinç'te, Bravo'da, İstanbul'da İnci'de orada burada, Ankara'da Akman'da Liva'da ya da ne bileyim Kemeraltı'nın en salaş esnaf lokantalarında da bir kısım tatlılar yemiş bir insanım. Lakin gelin görün ki ben bu kadar güzel bir ekleri uzun zamandır yememiştim! O krema nasıl bir kremadır ki yutkunurken boğazım gıdıklandı, ilk ekleri sokakta yürürken ağzıma attım. Atmaz olaydım; kafamı sallayarak reklam filmi çekiminde gibi "mmmh" sesi çıkardım ve o sırada beni gören karşı cins bir yol sakini merakla elimdekine sonra da başka yerlerime baktı (artık nasıl bir şehvetle yutkunduysam adam da haklı!), tuhaftır o sırada ustanın gözleri ve onu yaparkenki sevincin hayali geldi gözümün önüne.
Ve ben bir deli olabilirim ama bu yazıyı yazmayı kendime görev edindim, ben bu adamı ve pastanesini anlatmalıyım dedim. Keşfedilmemiş bir hayaller diyarını, "ya kimse keşfedemez de kapanırsa" korkusuyla tanıtırken; diğer yanda da "ya fazlaca keşfedilir de diğerleri gibi olursa" endişesini taşıyorum. Ne olursa olsun o adamcağız para kazanmayı fazlasıyla hak ediyor, canım benim ya.
İddia ediyorum gidin oradan ekler alın, cheesecake alın, tiramisu alın. Beğenmezseniz fişinizin fotoğrafı ile birlikte nouvellepartisan@gmail.com adresime gönderin, söz veriyorum ödemeyi size ben iade edeceğim; bu kadar da iddialıyım!
Bulup da yiyenlere afiyet olsun, bana da löp löp et olsun! :)
(aslında vazgeçtim löp olmasın.)
şimdi beni oralara götürttürttürüceksin.
YanıtlaSil@FKH, @absolut; Misafirliğime gelen herkese yediriyorum! :)
YanıtlaSilyeri daha net alsak efenim sizden :)
YanıtlaSilHemen efendim : Şimdi Girne Caddesi'nde bir Bolulu Hasan Usta vardır, o bir sokağın köşesine denk gelir, o sokağa giriyorsunuz, Bostanlı yönüne doğru gider gibi (Karşıyaka Çarşı yönüne doğru değil) (Hatta orada yeni metro inşaatı falan yapıldı) 500 m. kadar ileride sağda bir pastane burası. Yalnız gerçekten ısrarla ve şiddetle EKLERİNİ, cheesecake'ini ve tiramisusunu tavsiye ediyorum. Diğerlerini henüz deneyemedim ama listeye aldım. :)
YanıtlaSil:) Şiire bayıldım... Gece gece kahkaham evde yankılanıyor! Çok hoş olmuş :) :) :) :)İlk okuduğumda neden bu kadar dikkat etmemişim anlayamadım. Bu gün şu yerin tam tarifine bir kere daha bakmak için girince bir gülmedir aldı beni :)
YanıtlaSilBen de senin gülmene güldüm şimdi! Öyle bir huyum vardır. Muhteşem(!) dizelerimi beğendiğine sevindim. :) Kendi halime gülerek yazdığım bir şeydi, belki onu hissettirmişimdir.
YanıtlaSilİzmir'de gezintim ve bende uyandırdıkları pek umduğum gibi gitmeyince ben de hali ile en azından gastronomik bir tur yapayım diye düşündüm. (Bir dönem içsel çıkmazlarına takılarak zorunlu ikametgahında 6 ayda 62 kilo alan ve sonra 44 kilosunu geri veren ve hala ideal formuna dönebilmek adına diğer 18 kiloyu da atma mücadelesi veren bir albastros için tehlikeli bir macera olsa da...) Ben de eskiden bildiğim yerler yanında Bir de yazındaki iştah açan ifadeler (uğruna gurme, degusgatör olduğun) :) Marka's a uğramaya karar verdim. İşte macera bundan sonra başlıyor... "Bolulu Hasan ustadan sağa dön 500 metre bostanlı tarafında sağda" demişsin... 2,5 saat aradım o yeri... :) gerçi buldum ve eklerinin o yumuşak kremasına bayıldım. İçerisi pek öyle oturma mekanı olmasa da (üzerinde kartonlar olan bir tek masa vardı köşe de) O yorgunlukla yüzsüzlük yapıp oturdum. Yılbaşı ertesi olduğu için cheese cake daha çıkmamıştı, tiramisü de... Fakat o küçücük eklerler çok iyiydi. Zorunlu ikametgahıma dönerken götürmek için bir kilo kadar aldım. Her neyse asıl yazacağım şuydu. insanların benim gibi mağdur olmamaları adına şu adresi biraz daha açıklayıcı verebilir misin?
YanıtlaSilMutlu seneler....
Ben şimdi buna çok üzüldüm! Keşke öyle oturulacak bir yer olmadığını yazsaydım. Taaa buralara gelip küçücük bir pastanenin köşe masasında kartonlarla oturman beni üzdü. :( Sadece bir halde avunabilirim: Bostanlı'ya inip oradan sahile süzüldüysen sorun yok. :) İzmir gezintinin umduğun gibi gitmemesinin nedenini bilemesem de dilerim evine dönerken kötü hatıralar götürmemişsindir yanında. Mutlu seneler! :)
YanıtlaSilDüzeltme yapayım; Bolulu Hasan Usta bir tane değilmiş, Bu yorumu yazdıktan sonra Karşıyaka Minübüs durağına doğru yürürken diğer Bolulu Hasan'ı gördüm. O zaman netleşti. Ben Daha aşağıda ki Bolulu Ustaya gitmişim. Fotoğrafını da çektim. Bu arada oranın poğaçaları da harikaydı...
YanıtlaSilAfedersin; Mutlu yıllar sana da...
YanıtlaSil