YEDİNCİ
Şu dünyada düşeceksen yollara,
İyisi mi yedi kez doğmaya bak.
Bir kez, yangın çıkan bir evde doğ,
bir kez, buzdan soğuk sellerde,
bir kez, azgın deliler arasında,
bir kez, olgun bir buğday tarlasında,
bir kez de kimsesiz bir manastırda.
Bir ağızdan ağlayan altı bebek, yetmez:
sen kendin yedinci olmaya bak.
Canını kurtarmak için dövüşeceksen,
Karşısında yedi kişi görmeli düşmanın:
Biri, Pazar günü dinlenen işçi olmalı,
biri, Pazartesi sabahı işe başlayan,
biri, para düşünmeden bir şey öğreten,
biri, boğularak yüzme öğrenen,
biri, koca bir ormanın tohumu olan,
biri de yiğit atalarının koruduğu bir torun,
ama onların bu hünerleri de yetmez:
sen kendin yedinci olmaya bak.
Bir kadın mı bulacaksın kendine,
yedi erkek birden düşmeli o kadının peşine.
Biri, güzel sözlere kanan,
biri, başının çaresine bakan,
biri, kendini hayalci sanan,
biri, eteğinin altından kadını okşayan,
biri, hiçbir numarayı yutmayan,
biri, kadının düşürdüğü mendile basan:
sinek gibi vızıldasınlar kadının çevresinde.
Sen kendin yedinci olmaya bak
...
Ve her şey yazıldığı gibi olursa,
yedi kişi için öleceksin.
Bir, beşiği sallanıp emzirilen,
bir, diri genç bir memeyi kavrayan,
bir, boş tabakları fırlatıp atan,
bir, kazansın diye yoksula omuz veren,
bir, yıkılıncaya dek çalışan,
bir, sadece durup aya bakan kişi için.
Dünya mezar taşın olacak:
Sen kendin yedinci olmaya bak.
Attilla Jozsef
Kaynak.
Bir önceki yazımda bahsettiğim şiir... Her okuduğumda daha çok seviyorum, sizinle paylaşmak istedim.
YanıtlaSilGüzel, hoş bir şiir. Okudukça okuyası geliyor insanın...
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Sabah kahvaltımda ekmeğime recçel sürmüş kadar keyif aldım.
YanıtlaSil@Vuslat: "Okudukça okuyası geliyor insanın" demişsin ya işte bana da olan tam olarak bu. Şiiri Cumartesi gününden beri(ilk karşılaşmamız-yıldırım aşkı o anda yaşandı) her gün okuyorum. :)
YanıtlaSil@Profösör: Reçeli benden başka birinin daha seviyor olduğunu öğrendiğim için çok mutlu oldummm!
YanıtlaSilTatlı, çikolata, dondurma gibi şeylerden hiç haz etmesem de reçelsiz kahvaltı yapamam, düşünemiyorum bile. Evimde reçelin olmadığı bir an yoktur bile! Bunu bilen annem ve anneannem de bana sürekli çilek,kayısı ve vişne reçeli yaparlar. :) Bu huyum etrafımdaki herkes tarafından çok yadırganıyor. Demek ki bu keyfi benden başka birileri daha yaşıyormuş.
Evet bence de en az ekmeğe reçel sürmek kadar keyifli bir şiir!
Evt ben bir diyabetik olarak günde dört kez insülin iğnesi yapıyorum göbekten.. Buna rağmen kahvaltıda reçel sürerim trabzon ekmeğine.. Ayrıca vişne reçeli mayhoyş oluyor ya, karadut reçeli de bulunsun sofranda. Mide ve bağırsak sorunlarına birebir. Hele tire'den getirtirsen, onun kimyası da anlatılmaz doğrusu.
YanıtlaSilÇok geçmiş olsun, benim annem de bir şeker hastası o nedenle yapmamanız gerekenleri çok iyi biliyorum, reçel yemek gibi!!! :)
YanıtlaSilKaradutu nasıl unuturum! O da vazgeçilmezlerimdendir. Küçüklüğümüzden beri karadut şerbeti içirir dururlardı bize ağzımızdaki yaralar için. O tat ömrümce mutluluk verecek bu yüzden bana. Ne çok severim! Tire-karadut ikilisinden yeni haberdar oldum yalnız, en kısa zamanda bu işe bir el atmak lazım! :)