Şimşir Tarakla Değirmen Dönmez! Tamam mı?

Bir "öykümsü" yazıyorum kendi çapımda bilen bilir. Belki yüzleşmek, belki durulmak, belki büyümek için ama bir yandan da diyorum ki bir şey var; rahatsızım ben bir şeylerden!

Sonra 4. bölümü de yayınlamak üzere tuşa tıklıyorum ve bir anda Acemi Öykü'de kendimi oynattığım kadına bir ara bana bilerek ve isteyerek hayatı zindan eden bir kadının ismini vermiş olduğumu fark ediyorum.  (İroni bedene böyle enjekte ediliyor olsa gerek ha!) Değiştiremem de bu saatten sonra. O kadın bana her "Derya" yazışımda hayatı zindan etmeye devam edecek kısacası! Helal olsun ne kadınmış!

Açıklama: 4. bölüme gelene kadar bunu fark etmeyip, 4. bölümde fark etmiş olmam benim aptal olduğumu göstermez! Sadece kafam karışık. Aptal değilim ben. Valla bak.

:(

Yorumlar

  1. :) Evet evet iyileştim. Hatta o kadar iyileştim ki bugün hasta bile baktım.

    YanıtlaSil
  2. Bilinçaltımın bile oyununa gelmiş bir insan olarak bana kendimden bile hayır yok, bunu anladım. =)

    YanıtlaSil
  3. yok canım o kadar da değil değişkenleri katmazsak özünde herkeste var buna benzer bilinç altına tecavüzler
    hukuk da bunun da yeri var mı acaba
    "bilinç altına tecavüz"

    YanıtlaSil
  4. Elimizde şöyle bir hükmümüz mevcut. Uygun mudur? :)

    T.C. Anayasası m.17/I:
    "Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir."

    Bilinçaltımız da manevi varlığımızın parçası olduğuna göre...

    (Kısacası korununuz! Kendinizden bile! Anayasa bile böyle söylüyor.) ;)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kör Hırsız Aşık

Karton Adam

Pazar Günlerinin Şahı; Eylül Ayının ilk Pazarı!