Bir Öğle Vakti (Yenişehir'de değil İzmir'de...)
Perşembe günü Tehlikeli Oyunlar'a gidiyorum. İzlenimlerimi aktaracağım.
Bileti aldığım yerin "Duvar" isimli bir sahaf-kitabevi olması bana mutluluk verdi. Çünkü D&R ya da DOST Kitabevi gibi bir yer değildi... Bileti aldığım adam Oğuz Atay'ı tez konusu olarak incelediğini söyledi. Bu da bana keyifli geldi. Üstelik oyunu nereden izlemem gerektiği konusunda bana samimi bir öneri bile sundu.
Ardından çok sevdiğim iki büyüğümle sahilde yürüdük, beni görüp bırakmadılar. Onlar menemen yedi ben makarna. Sonra taze sıkılmış portakal suyu içtik güneşin altında. Pasaport'a doğru havayı soluduk, ayakkabım ayağımı vurdu, bunu babam almıştı bayramda-bayram şekeri niyetine!
ve...yine ofisteyim. Griliğin tam ortasında!
Aklımda bir şeyler. Önümde iş!
Bir kadın borcunu ödemeye gelmiş.
İnsanlar etrafta, kalabalık, kalabalık...
Biliyor musun çok kalabalık. :(
Bileti aldığım yerin "Duvar" isimli bir sahaf-kitabevi olması bana mutluluk verdi. Çünkü D&R ya da DOST Kitabevi gibi bir yer değildi... Bileti aldığım adam Oğuz Atay'ı tez konusu olarak incelediğini söyledi. Bu da bana keyifli geldi. Üstelik oyunu nereden izlemem gerektiği konusunda bana samimi bir öneri bile sundu.
Ardından çok sevdiğim iki büyüğümle sahilde yürüdük, beni görüp bırakmadılar. Onlar menemen yedi ben makarna. Sonra taze sıkılmış portakal suyu içtik güneşin altında. Pasaport'a doğru havayı soluduk, ayakkabım ayağımı vurdu, bunu babam almıştı bayramda-bayram şekeri niyetine!
ve...yine ofisteyim. Griliğin tam ortasında!
Aklımda bir şeyler. Önümde iş!
Bir kadın borcunu ödemeye gelmiş.
İnsanlar etrafta, kalabalık, kalabalık...
Biliyor musun çok kalabalık. :(
Yorumlar
Yorum Gönder